
( küçük bir not: aşağıda anlatılan olay, /Ülke adı değiştirilmiştir/tümüyle gerçektir...

: Merhaba arkadaşlar. Ben çok uzak bir ülkedenim. Sizlerin burada toplandığınızı, çok güzel sohbetler ettiğinizi gördüm ve ben de başımdan geçen bir olayı sizlere anlatayım dedim. Ne dersiniz?

: Ooo ! tabi lütfen buyur kardeşim seni dinliyoruz.

: heeey ! bekleyin, biz de geliyoruz... dinlemek istiyoruz.

: Tamam, bekliyoruz. Acele etmeyin. Şimdi ikiniz birden boğulacaksınız

: Ben Avusturya da, can dostumla birlikte çok mutlu mesut yaşıyordum. Aslında başta çok kalabalık bir aileydiler fakat zamanla çocukları büyüdü, evlendi.Sonuçta, ben ve dostum, başbaşa kaldık.
Derken çocukları, ikide bir gelip " artık yaşlandın, seni bir huzur evine yatıralım diye israr etmeye başladılar.
Ve ne yazık ki sonunda ikna ettiler ve dostumu huzur evine yatırdılar. Beni unuttular sandım önce. Ama sonra anladım ki huzur evine bizleri almıyorlarmış. Dolayısıyla ben ve dostum ayrı düştük

: Nasıl yani, sizi birbirinizden ayırdılar mı? Ne hakla?

: Şu insan denen yaratıkları anlamadım gitti zaten.

: Şşşşt ! lütfen kesmeyin, dinleyelim...

: Evet arkadaşlar, ilk bir kaç gün gelir diye bekledim. Arada komşular bana yemek veriyorlardı ama benim sıkıntım açlık falan değildi. Ben esas, can dostumdan ayrıldığım için kendimi çok kötü hissediyodum.
Sonradan öğrendim ki o günlerde can dostum da çok hastalanmış. Hatta doktorlar, ondaki bu ani kötü gidişe bir anlam verememişler. Meğer O nun da hastalığı bana duyduğu özlemmiş.

: Derken herşeyi göze aldım ve evden kaçtım dostumu bulmak için yollara düştüm.

: hani şu insanların bir türlü akıl erdiremedikleri koku alma yeteneğimiz vardır ya işte onun sayesinde kaldığı huzur evini buldum. Allahtan evimizden çok da uzak değilmiş meğer. Ve kimseler ortalarda yokken içeri giriverdim. Doğruca dostumun odasını buldum ve bir anda yatağının içine giriverdim.

: Dostum o kadar mutlu oldu ki... O gece birbirimize sarılıp öylece uyuduk. Ama sabah, O kadar saklanmaya çalışmama rağmen hemşireler beni farkettiler. Ve tabi derhal yönetime şikayet ettiler...

: Benim gibi saklandıysan görmüşlerdir tabi...

: Eeee , sonra seni attılar mı yoksa oradan?

: Hayır tavşancık, atmadılar. İlk bir kaç saat biz de o korkuyla yaşadık ama sonradan öğrendik ki, baş hekim, böyle bir buluşmanın dostum üzerindeki olumlu etkisini fark etmiş ve bir karar almış. Şöyle ki: "isteyen tüm hastalar, yanlarına bir dostlarını alabilerler" demiş...

: Heey! yaşasıııııııııııın

: ve o günden sonra ben dostumla kaldım. Bir çok kişi de yanlarına dostlarını aldılar. Ve biliyor musunuz bundan sonra o huzur evindeki ölüm oranları çok düştü... Bu uygulama daha sonra tüm Avusturya da yaygınlaştırılmaya başlandı.
Şimdi dostumla çok mutluyuz....