Magical Waterfall and Fish Pond

22 Ekim 2009 Perşembe

19 Ekim 2009 Pazartesi

Doğa yegane yaşam alanımızdır

Eğer her gün evinizin bir bölümünü yakmıyorsanız, doğayıda yakmayın.
Çünkü o hepimizin evidir...





Destekleyin Gorseli

13 Ekim 2009 Salı




: Merhaba dostlarım. Sizleri çok ama çok özledim.










: Ooooo! hoş geldiniz Tuvana anne. sizi yeniden görmek ne kadar güzel






: Teşekkürler Filozof, artık aranızdayım ve kaldığımız yerden devam ediyoruz. Şimdi bu Miniş bebeği doktora götürmem gerek. Akşama görüşmek üzere.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

CANLARIMDAN MEKTUP VAR DOSTLAR


Canımız yavrumuz,

Bak biz şimdi sonsuza kadar beraberiz ve inan çok mutluyuz.

Lütfen sen kendine, yaşadığın çevrene, tüm değerlerine iyi bak.
Bize duyduğun sevgiyi de, şefkati de, özeni de, şimdi onlara yönelt.

Sen yüreği gerçek sevgi dolu bir insansın.
Hatırlarmısın bir gün bahçede, akşam karanlığında, yanlışlıkla bir salyangoza basmıştın ve günlerce seni teselli etmemiz mümkün olmamıştı.
O kadar çok göz yaşı dökmüştün ki, hani o göz yaşlarını toplayabilsek binlerce salyangoza yaşam alanı olurdu.

On iki yıl boyunca Martına ( özür dileriz, sen martı denmesinden hiç hoşlanmazdın.O'nun bir adı var derdin: "canıtın") nasıl bakmıştın. Ta Şileden O'na deniz suyu getiriyordun.
Ya o sokaklardaki kediler, köpekler?
Senin arabanın sesini duyarduymaz yola fırlarlardı. Çünkü
biliyorlardı ki Tuvana anneleri ne olursa olsun onları hiç aç, susuz bırakmaz.

Bu arada ülkemizde olup bitenlerle de çok yakından ilgileniyordun.
Cumhuriyetine Atatürk'üne o kadar bağlıydın ki, Tandoğan mitingine katılabilmek için can atıyordun ama bizi de bırakamıyordun. Sonunda ona da bir çözüm buldun. Bizim her türlü ihtiyacımızı karşıladın, hazırladın, Yanımıza da çok sevgili Saadet Hanımı bırakıp Ankara'ya gittin.
Seni televizyondan izlemiştik. Öylesine gurur duymuştuk ki seninle.

Ya bizim için yaptıkların. Evet her çocuk annesine babasına bağlıdır ve onlar için her türlü fedakarlığı yaparlar. Ama senin farkın, tüm bunları aklınla, sürekli yenilediğin bilginle, ve herşeyden önemlisi yürekler dolusu sevginle yapmandı.
Seninle gurur duyuyoruz yavrumuz.

Lütfen bizim için göz yaşı dökme, üzülme.
Biliyoruz en zor olan; alışkanlıklarından vaz geçmek zorunda kalmaktır.
Ama eminiz ki sen bu dönemi de çok güzel atlatacaksın.
Biz şimdi burada çok ama çok mutluyuz.
Senin de mutlu olman, başarılı, yardımsever olman, tüm canlılara karşı sevgi ve saygı dolu olmayı sürdürmen bizim için en büyük mutluluk kaynağı olacaktır.

Unutma sakın, sen doğal döngüye inanırsın. Ölümü her canlı tadacaktır.

Ölüm bir son değildir.

Yüce Allahın takdiridir.

Seni çok seviyoruz yavrumuz ve inan her an yanıbaşındayız.

Babişkon:Fikret
Anacığın: Nazan


31 Temmuz 2009 Cuma



: Arkadaşlar, Tuvana annemizin bir arkadaşı bir not göndermiş. O kadar üzüldüm ki...
Bakın o notu aynen aktarıyorum sizlere.





YAKIŞIKLI EFENDİ MÜLAYİM CONİ OĞLUMUN ANISINA


Ben ve eşim oturduğumuz mahaledeki kimsesiz hayvanlara sahip çıkıyoruz.vede arkadaşlarımız.onları seviyor besliyor sağlık sorunlarını gidermeye çalışıyoruz.sahipsizler ama hepsinin bizim koyduğumuz yada çocukların taktıkları birer isimleri var.ONLAR SOKAKLARIN SAHİPLİ KÖPEKLERİ.
Onları vicdansız insanların elinden belediye elemanlarından elimizden geldiğince korumaya çalışıyoruz.
Bu mamak vahşetinin ortaya çıkarılmasından biraz önce köpeklerimizden bazıları kayboldu.dönerler diye bekledik.ama kimisi geldi kimisi gelmedi.gelmeyenlerin peşine düşüldü.ve bazılarının ölüleri ne yazıkki mamak çöplüğünde bulundu.

Bizim parkta bir conimiz vardı.baktıklarımızın içinde en yaşlısı o idi.bütün gün parkın ortasına denk gelen bir tepede oturur sessizce geleni gideni severdi.coni deyince neredeyse efendiliği ile herkes onu tanırdı
Güvenlıik kulübeside hemen onun yan tarafına düşüyor.Neyse coni yine sabah saat 10 falan oturmuş yerine gelene gidene bakıyor.parkın yukarsından bir gürültü bir koşturmaca.bizim vefakar cefakar zabıtalarımız ellerinde tabancalar bizim köpekleri kovalayıp aşağı doğru geliyorlar.coni doğal olarak korkmuş.ayağa kakmış.
Büyük bir ihtimalle ne yapacağını düşünmüş.sonra güvenlik kulübesine yönelmiş.hani onlar coniyi tanıyorlar ya coni onların kapısınıda bekliyorya.aklısıra sevildiğini falan düşünmüş bizim saf conimiz.kararını vermiş,aşağıya doğru değilde onlara doğru koşmaya başlamış.arada sevgi var diye. Ne olmuş dersiniz.
Coni onlara koşuyor.zabıtalar yukarıdan koşuyor. Bizim güvenlik elemanlarından biri coniyi yakalamış.zabıtalara kendi vurdurmuş.coni hemen orada ölmüş.
Sevgiye koşuyorum diye ölüme koşmuş.
Belki onlara güvenmeyip daha aşağılara koşsaydı bıgün diğerleri gibi conide yaşıyor olabilirdi.
İnsanoğlunun vefasını coni bize bir kere daha göstermiş oldu.
coni daha sonra mamak çöplüğünde bulundu..
diğer kurtulanlarda daha sonraki günler içinde öldürüldüler.
yorumu size bırakıyorum.
Naz Kont Papak...

3-4 senelik bir olaydır.....

29 Temmuz 2009 Çarşamba

17 Temmuz 2009 Cuma

ÇOK GEÇMİŞ OLSUN


: arkadaşlar tuvana annemizin annesi hastanedeymiş.
Bir ameliyat geçirmiş. Tuvana annemiz de onunla hastanede kalıyormuş.
Nazan anneannemizin durumu şimdi iyiymiş.
her ikisine de çok çok geçmiş olsun diyoruz..





: Nazan anneanne, ben petsi...
lütfen çabuk iyileş ve eve gel.
Gel ve gene benim kucağımda uyu emi...

29 Haziran 2009 Pazartesi


: Arkadaşlar, Tuvana annemiz ne güzel bir video hazırlamış değil mi?







: Evet Filozof. İçinde bizden de söz etmiş. İnsanlar gerçekten bizleri hiç ama hiç tanımıyorlar. Çünkü ilgilenmiyorlar.







: Evet ya, Tuvana annemizin de dediği gibi bir para hırsıdır gidiyor. Sanki paraları çok olunca daha güçlü olacaklarmış gibi.












: Evet örneğin kendilerine çok lüks ( ne demekse) arabalar alıyorlar. Ve öyle hissediyorlar ki, sanki arabası lüks olunca insan olarak değeri de artacak. Oysa baksalar ya biz doğduğumuzda da bu evimiz sırtımızda, şimdi de...









: Ve sen bizim için çok değerlisin Kaplumbağa kardeş...














: Arkadaşlar, madem insanlar bizleri yeterince tanımıyorlar, o zaman, yarından itibaren hepimiz kendimizi, çocuk dostlarımıza tanıtmaya başlayalım. Ne dersiniz?







: Harika olur. Ne olur önce ben başlayayım Filozof.
Lütfen, lütfen...











: Peki sen başla. Unutmayın, hepinizin ev ödevi bu...











EY! İNSANOĞLU

25 Haziran 2009 Perşembe

SU



: Merhaba arkadaşlar.







: oooo filozof, özlemiştik seni. Nerelerdeydin?













: Sorma dostum, çok işlerim vardı. Ama şimdi buradayım ve sizlere güzel haberler getirdim.








: aaa ne güzel, bugünlerde hep güzel haberler alıyoruz.
Hadi anlat bakalım filozof, neymiş bu güzel haberler?










: arkadaşlar, hayvan ve doğa dostlarımız çok güzel bir kampanya başlatmışlar. Harika afişler hazırlamışlar. Şimdi her yere asacaklar.
Biliyorsunuz sıcakların başlamasıyla pek çok kardeşimiz su bulamıyor.
İşte insan dostlarımız bu kampanya ile her sokağa, her yere bizler için bir kap SU bırakılmasını öneriyorlar.
Bakın afişleri de bu:




















: aa evet, ben de diyordum ki ne güzel artık sokaklarda nasıl da rahatça SU bulabiliyoruz.








: evet, evet bizim sokakta da artık adım başı SU var.








: bizim SU bulmamız nispeten kolay ama bazen bizle bile bulamıyoruz. Bu çok güzel olmuş doğrusu. İnşallah tüm insan dostlarımız bu kampanyaya katılırlar.









18 Haziran 2009 Perşembe


: heeey arkadaşlar bakın size çok güzel bir haber getirdim








: ne güzeeeel. Çoook uzun zamandır güzel habere hasret kalmıştık










: benim çok uykum var... siz öğrenin, uyandığımda bana da söylersiniz.







: aaaa şu pofi de amma uykucu.
Tamam tamam sen söyle şu güzel haberi. Biz sonra duymayanlara duyururuz...










: bakın işte haber bu:


17/06/2009

2007'de Sezen Aksu, Candan Erçetin, Ajda Pekkan gibi sanatçıların verdiği konser amacına ulaştı.

İstanbul'daki yaralı sokak hayvanlarına acil müdahale etmek için 24 saat ambulanslı hizmet başladı.

İSTANBUL - İstanbul’da sokak hayvanları için ambulans hizmeti başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Barınak Gönüllüleri Derneğinin 2007 yılında Kuruçeşme Arena’da düzenlediği ve Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Candan Erçetin, Hande Yener ve Yaşar’ın sahne aldığı konserin geliriyle alınan hayvan ambulansı, Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü ile yapılan protokol çerçevesinde hizmete girdi.
Veteriner hekim, şoför, yakıt gibi işletme giderlerini İstanbul Büyükşehir Belediyesinin karşıladığı ambulansla, İstanbul’daki sokak hayvanlarının olası yaralanmalarına anında müdahale edilecek.

İstanbul’un tamamına 24 saat boyunca hayvan ambulansı hizmeti götürüldüğü çalışmada kullanılan tam donanımlı ambulansta yoğun bakım ünitesi ve solunum cihazı da bulunuyor.
İstanbulluların olası hayvan yaralanmaları durumunda "Alo 153"ü arayarak hayvan ambulansını bölgeye çağırmaları gerekiyor. Ambulans hizmeti ücretsiz olarak veriliyor.(aa)

7 Haziran 2009 Pazar


: aramıza hoş geldin EBRU












: hoşbuldum arkadaşlar













: can dostumuz, sen de çok acılar çektin ama bak artık buradasın ve burada hiç acı yok.








: tabi ya... bak burada hepimiz hergün oyunlar oynuyoruz, gülüp eğleniyoruz. burada hepimiz artık çok mutluyuz











: bak bunlar da senin artık...









: senin hakkında çok söylenti var. kimileri dövüldüğünü söylüyor, kimileri de yaşlılıktan diyor sen ne diyorsun?











: boş verin arkadaşlar... ama herkes biliyor ki, sokak köpeği olmak zor iş... büyük bir otel sahiplenmiş olsa dahi... baksanıza karnımdaki dikişlere... bunlar da yaşlılıktan olmadı herhalde...
ama ben gene de herkesi çoktan affettim bile... yeter ki başka dostlarımıza zarar vermesinler...