

: Arkadaşlar bakın bu POLİ...

: Hoş geldin POLİ... Bize katıldığın için çok mutlu olduk...

: Sağolun arkadaşlar... Hoş buldum...

: Biliyoruz arkadaşım sen de çoğumuz gibi insanların kötü davranışlarıyla karşılatın.
Ama eminiz ki sen de onları çoktan affettin bile... Değil mi?

: Evet haklısınız dostlarım... Ben sadece çocuklarla oyun oynamak istemiştim... Ama onlar bana eziyet ettiler...
İnanırmısınız çok canım yanmasına, hatta gözlerime sıktıkları deodorant yüzünden iki gözümde görmemesine rağmen, izin verselerdi onlarla oynayabilirdim gene de...

: Biliyoruz dostum... Hepimiz öyle değil miyiz... Ama insan anneler babalar çocuklarını o kadar hırpalıyorlar, sürekli dövüp, itip kakıyorlar ki çocuklar da bunu öğreniyorlar.
Ve üstelik yedikleri dayakların sonucunda içlerinde biriken öfkeyi anne babalarına gösteremeyince, onlar da bizlere boşaltıyorlar öfkelerini...
Sadece anne ve babalarının bu hastalıklı ruhları yüzünden pek çok çocuk cani oluyor.
İşin kötüsü o anne babalar bunun farkında bile değiller.

: Ben de bunu anlamıyorum zaten... Ne var sanki şu güzel dünyada hepimiz gönlümüzce yiyip, içip hep beraber oynasak...
Ama bakmayın tüm insanlar kötü değiller.
Mesela, benim o kadar çok insan dostum var ki..
Naz, Semra, Mehmet, Burcu, Hülya, Nazire, Selen, Ahmet, sonra tedavimi yapan hekim amcalar... daha ismini sayamayacağım kadar çok dostum varki...
Unutmadan bir de Arzu var. Eğer cennete gelmeseydim O beni evlat edinecekti...

: Aaaa ismini saydığın dostların bizim de dostlarımızdı... Ne rastlantı ama...

:Bir de hiç görmeden çok sevdiğim Arzuyu...
İnşallah benim arkamdan çok üzülmemişlerdir...
Benim buradan onları görebildiğimi, hala daha yüreğimin onlarla olduğunu inşallah hissediyorlardır.
Heeey!! sevgili dostlarım inanın ki ben burada çok mutluyum.
Ne olur benim için üzülmeyin. Tersine ben şimdi mutlu olduğum için siz de mutlu olun.
Ha o çocuklara da sakın kızmayın.
Eğer yapabilirseniz, anne ve babalara, çocuklarına herşeyden önce sevmeyi öğretmelerini sağlayın.
BEN HEPİNİZİ ÇOOOOK SEVİYORUM...
(not: burada anlatılan olay ne yazık ki gerçektir. Küçük çocukların sırf zevk(!) için gözlerini deodorant sıkırak kör ettikleri poli canımız, gençlik hastalığına yenik düşmüştür. O hep bizim yüreğimizde olacaktır...)